Su Saflaştırma Teknolojileri
- URL Kopyalandı
Su Saflaştırma Nedir?
Su saflaştırma, kirleticiler, inorganik bileşikler veya bakteriler gibi su safsızlıklarının sudan uzaklaştırılmasıyla suyun daha saf bir hale getirildiği işlem veya işlemler bütünü olarak tanımlanabilir. Çoğu zaman, birçok laboratuvar ve klinik uygulama için su kaynağı (besleme suyu) musluk suyudur. Su saflaştırma teknolojileri ile musluk suyu gerekli saf su tipine göre işlemden geçirilir.
Su Saflaştırma Neden Önemlidir?
Safsızlıkların giderilmesi ve suda oluşabilecek kontaminasyonun etkin bir şekilde yönetilmesi önemlidir. Su kaynağı, durumunda herhangi bir değişiklik yapılmadan uygulamalarda kullanılırsa bu suyun içindeki safsızlıklar, bu uygulamalarda elde edilen verileri etkileyebilir. Dolayısıyla, sonuçları geçersiz ve kullanılamaz hale getirme riski doğurur.
Su Saflaştırma ile Hangi Safsızlıklar Giderilir?
Doğal haliyle suda birçok madde bulunabilir. Bu maddeler genel olarak aşağıdaki gibi dört grupta toplanabilir:
- Bakteriler ve Mikroorganizmalar
- Organik ve İnorganik bileşikler
- Partiküller
- Çözünmüş Gazlar
Su Kaynağınızın Hangi Hangi Durumda Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
Sadece görsel inceleme ile su saflık seviyelerinin belirlenmesi söz konusu değildir. Mikrobiyolojik analiz yöntemleriyle detaylı bir inceleme gerekmektedir. Bu detaylı incelemelerden sonra besleme suyunuzun durumunu ve laboratuvar uygulamalarınız için gerekli saflık seviyesine hangi teknolojileri kullanarak ulaşabileceğinizi tespit edebilirsiniz.
Su Saflaştırma İçin Kullanılan Metotlar Nelerdir?
İçilebilir su kaynaklarından ve musluk suyundan saf su elde etmek için kullanabileceğiniz birçok farklı teknoloji vardır ve bunlar genellikle birbirleriyle kombinasyon halindedir. İhtiyaçlarınıza en uygun teknoloji, uygulananınızın gerektirdiği, (Tip I Ultra Saf Su, Tip II Saf Su ve Tip III Saf Su) saf su tipine bağlıdır. Maliyetler de dikkate alınması gereken bir diğer faktör olup tüm saflaştırma sürecinin maliyeti de seçtiğiniz teknolojiyi etkileyecektir.
Medikal ve kimyasal uygulamalarda kullanılan su saflaştırma teknolojileri şunları içerir:
Aktif Karbon:
Aktif Karbon Nedir?
Aktif karbon, çoğunlukla kömürü veya hindistan cevizi kabuklarından elde edilen kömürü 800 ila 1000°C’de “aktive etmek” için kavurmak suretiyle üretilen granüler bir malzemedir. Safsızlıklar asit yıkama ile giderilir. Genel olarak, 500 ila 1000 nm arasında değişen gözenek boyutlarına ve yaklaşık 1000 m2/gram’lık bir yüzey alanına sahiptir. Polimer boncukların piroliz edilmesiyle çok daha saf bir aktif karbon formu üretilir.
Aktif Karbon sudan hangi safsızlıkları uzaklaştırır?
Laboratuvar suyu saflaştırılırken ön arıtmada besleme suyundan ters ozmoz membranlarına serbest klor ve kloraminleri uzaklaştırmak ve saf sudan eser organik safsızlıkları gidermek için aktif karbon kullanılır. Daha büyük sistemlerde, daha büyük miktarlarda organik safsızlıkları adsorbe etmek için aktif karbon silindirleri de kullanılabilir.
Aktif Karbon Nasıl Çalışır?
Aktif karbon, serbest kloru, klorür ve karbondioksite indirger. Ayrıca amonyak, nitrojen ve klorür üretmek için nispeten yavaş bir katalitik reaksiyonla kloraminleri parçalar. Organik bileşikler karbon matrisinin gözeneklerinde adsorbe edilir. Aktif karbonun geniş yüzey alanı, önemli miktarlarda organik malzemenin iyonik, polar ve Van der Waals kuvvetleri aracılığıyla adsorbe edilmesini sağlar.
Aktif karbonların çok geniş yüzey alanı, bakteriler için ideal büyüme alanları sağlar. Bu etkiyi en aza indirmek için bir yöntem olarak gümüş gibi bir bakterisit ekleme kullanılmıştır, ancak bakteri oluşumunu ve bakterilerin suya geçişini kontrol altında tutmak için karbon kartuşların düzenli olarak değiştirilmesi gerekir.
Aktif Karbonun Faydaları Nelerdir?
Ön arıtmada başlıca kullanımı, oksidasyona bağlı membran hasarını önlemek için reverse ozmozdan önce serbest klor ve kloraminleri uzaklaştırmaktır. Aktif karbon, klorür üretmek için sudaki serbest klor ile çok hızlı reaksiyona girer; nispeten küçük bir karbon hacmi etkili olabilir. Kloraminlerin giderilmesini katalize etmek için 5 katından fazla karbon hacmi gereklidir.
Yüksek saflıkta aktif karbon, organik bileşikleri oldukça etkili bir şekilde adsorbe eder ve saflaştırılmış sudaki kalıntı organik bileşikleri uzaklaştırmak için kullanılır. Bu kalıntı organik bileşikler, besleme suyundan gelebilir ve sistemden veya iyon değişim reçinelerinden sızabilir. Aktif karbon böylelikle, UV oksidasyonunu tamamlayan düşük TOC değerlerinin korunmasında etkili bir yardımcı işlevi görür.
Aktif karbonun organik maddelere olan afinitesi (birleşme eğilimi), saf su rezervuarlarını korumak için hava filtrelerinde de kullanılabilir.
ELGA LabWater Aktif Karbonu Nasıl Kullanıyor?
ELGA, yukarıda açıklanan tüm uygulamalarda aktif karbon kullanır. Tüm cihazlarda besleme suyu için aktif karbon ön arıtma kartuşları mevcuttur. Tüm ELGA rezervuarlarındaki kompozit hava filtreleri, rezervuara çekilen havadaki uçucu organik bileşikleri uzaklaştırmak için aktif karbon içerir. Son saflaştırma döngülerinde kullanılan iyon değişim paketlerinin çoğu, organik kirleticilerin kalan eser miktarlarını ortadan kaldırmak için yüksek saflıkta aktif karbon oranı içerir.
Elektrodeiyonizasyon (EDI):
Elektrodeiyonizasyon (EDI) Nedir?
Elektrodeiyonizasyon (EDI), iyonize safsızlıkları sudan uzaklaştırmak için elektrik, iyon değişim membranları ve reçine kullanan ve elektrikle çalışan bir su saflaştırma teknolojisidir.
Elektrodeiyonizasyon (EDI) Sudan Hangi Safsızlıkları Uzaklaştırır?
EDI, iyonları ve diğer yüklü türleri, örneğin tuzları ve organik asitleri sudan uzaklaştırır.
Elektrodeiyonizasyon (EDI) Nasıl Çalışır?
EDI modülü, iyon değiştirici reçinelerle doldurulmuş ve iyon değiştirici membranlarla ayrılmış bir dizi odadan oluşur. Su, akışa dik açılarda uygulanan bir elektrik alanının iyonları reçineler ve membranlar boyunca hareket etmeye zorladığı modüle girer. Bu safsızlık iyonları ortama kalıcı olarak bağlı değildir, bunun yerine tahliyeye veya resirkülastona yönlendirilebilen konsantre akışlarda toplanır. Üretilen deiyonize su doğrudan kullanılabilir veya daha yüksek su saflığı için daha fazla işleme tabi tutulabilir.
EDI modülü, gerçekte, elektriksel olarak sürekli olarak yenilenen bir iyon değişim yatağı olarak işlev görür. İyonlar reçineler boyunca ve katyon veya anyon seçici membranlar arasında hareket ettirildiğinde, H+ ve OH- iyonları ile değiştirilirler. İyon değişim reçinelerine bağlanan iyonlar, sonunda, harici olarak uygulanan elektrik alanının etkisi altında ayrı bir odaya geçer; bu aynı zamanda reçineleri yenilenmiş hallerinde tutmak için gerekli H+ ve OH- iyonlarını da üretir. Ayrı bölmedeki iyonlar atılmak üzere yıkanır.
Elektrodeiyonizasyonun (EDI) sınırlamaları geleneksel iyon değişiminden farklıdır. Geleneksel iyon değişiminde, üretilen suyun iyonik saflığı esasen reçineler tarafından tutulan toplam iyon sayısı ile sınırlıdır. Elektrodeiyonizasyon (EDI), iyonların maksimum varış hızı ile sınırlıdır. Çok yüksek bir iyonik yük, modülü aşırı yükleme eğiliminde olacaktır. Bu nedenle Elektrodeiyonizasyon (EDI), genellikle reverse ozmozdan sonra ve su çok sertse karbondioksiti gidermek için degasser (gazdan arındırma) modülü ile birlikte kullanılır.
Elektrodeiyonizasyonun (EDI) faydaları nelerdir?
EDI sistemlerindeki iyon değişim yatakları, batch modda çalıştırılan iyon değişim yatakları gibi tükenmemeleri için sürekli olarak yenilenir. Safsızlıklar konsantreler aracılığıyla giderildiğinden reçinede birikmez ve reçineyi tüketmezler. Bir EDI ünitesi, değiştirme gerekmeden uzun yıllar çalışabilir. Bu işlem kullanılarak tipik olarak 15 MΩ.cm’den büyük dirençteki saf su sürdürülebilir bir şekilde elde edilir. Bu teknoloji, tek kullanımlık saflaştırma kartuşlarına alternatif olarak kullanılabilir. EDI teknolojisiyle, pratik avantajlarının yanı sıra kartuş değişimi kaynaklı çalışamama süresini de kısaltır. Ayrıca, reçineler tükenirken zayıf bağlı iyonları serbest bırakabilen tek yataklı iyon değişim sistemlerinden daha tutarlı su saflığı da sağlayabilir. Bir EDI modülündeki daha küçük reçine hacimleri (bir iyon değişim yatağına kıyasla) organik safsızlıkların salınımını da azaltır.
ELGA Elektrodeiyonizasyonu (EDI) Nasıl Kullanıyor?
ELGA, özellikle MEDICA serisinde ve PURELAB Chorus 2+‘da olmak üzere bir dizi ünitede EDI kullanır. EDI olmayan eşdeğerleriyle karşılaştırıldığında, bu sisteler artan saf su talebi olan kullanıcılar için daha düşük işletme maliyeti sunar.
İyon Değişimi:
İyon Değişimi Nedir?
Laboratuvar suyu saflaştırmasında İyon Değişimi (IX), suyun bir veya daha fazla iyon değişim boncuk yatağından geçirilerek sudaki safsızlık iyonlarının boncuklar tarafından tutulmasıyla birlikte hidrojen ve hidroksil iyonları ile değiştirildiği ve bu yolla suyun saflaştırıldığı bir deiyonizasyon işlemidir.
İyon Değişimi Sudan Hangi Safsızlıkları Giderilmesini Sağlar?
İyon Değişimi (IX), safsızlık iyonlarını sudan uzaklaştırır. Oldukça etkili bir teknoloji olup sudaki iyonik seviyeleri ppt altı seviyelere indirebilir. Ancak iyon değişim yatakları sınırlı bir kapasiteye sahiptir ve neredeyse tamamen kullanıldıklarında zayıf tutulan iyonları salmaya başlarl. İyon Değişimi (IX) yatakları, ayrıca suyun kısa dalga boylu UV ışığına maruz kalmasından sonra üretilen yüklü organik molekülleri uzaklaştırmak ve Toplam Organik Karbon (TOC) seviyelerini düşük ppb konsantrasyonlarına indirmek için de kullanılır.
İyon Değişimi (IX) Nasıl Çalışır?
Su saflaştırmada kullanılan İyon Değişimi (IX) reçineleri, çok sayıda güçlü iyonik değişim bölgesine sahip ve yüksek oranda çapraz bağlı çözünmeyen polimerlerden oluşan mm’nin altında gözenekli boncuklardır. Su reçine yatağından geçerken, çözeltideki iyonlar, değişim yerleri için rekabet ettikleri boncuklara geçer. Deiyonizasyon boncukları ya katyonik ya da anyoniktir ve katyonları hidrojen iyonlarıyla, anyonları da hidroksil iyonlarıyla değiştirir. Ortaya çıkan iyonlar su üretmek için birleşir. En düşük iyonik safsızlık seviyelerini elde etmek için anyon ve katyon tanecikleri birlikte karıştırılır. Reçinelerin iyon değiştirme kapasitesinin çoğu tükendiğinde, reçinelerin değiştirilmesi (veya büyük sistemlerde yerinde rejenere edilmesi) gerekir.
İyon Değişiminin (IX) Faydaları Nelerdir?
Karışık yataklı İyon Değişimi (IX), yüklü türler de dahil olmak üzere sudaki son iyonik kontaminasyon izlerini ortadan kaldırmanın açık ara en etkili yoludur ve böylelikle en yüksek saflık (ve su direnci) seviyelerinin elde edilmesini sağlar. Yüksek saflıktaki modern reçineler, organik kirleticilerin düşük arka plan seviyelerine ulaşmak için kullanımda hızla durulanır.
ELGA LabWater İyon Değişimini (IX) Nasıl Kullanıyor?
ELGA, en yüksek saflıkta İyon Değişimi (IX) reçinelerini kullanır. ELGA, laboratuvar için saf su sistemlerinde, İyon Değişimi (IX), kaliteyi korumak için suyun tekrar tekrar dolaştırıldığı (resirküle edildiği) UV ve filtrelemeyi içeren bir “parlatma” (polishing) döngüsünün bir parçasını oluşturur. UV ışığı, organik safsızlıkları foto-oksitlemek için kullanılır ve bunların İyon Değişimi (IX) tarafından giderilmesini sağlar. Çoğu iyonun ve büyük organik moleküllerin ters ozmoz ile önceden uzaklaştırılması, iyon değişiminin etkinliğini optimize etmek için kullanılır. İyon Değişimi (IX) performansını optimize etmek ve reçine yatağı ömrünü en üst düzeye çıkarmak için ELGA, İyon Değişimi (IX) yatağının iki pakete ayrıldığı ve ilk paketten sonraki direncin izlendiği PureSure sistemini kullanır. Bu, üretilen saf suyun iyonik içeriğinin korunmasını sağlar. Bu yaklaşımla bir PURELAB Chorus 1 Ultra Saf Su Sistemi, 18.2 MΩ.cm resistivitede, toplam iyonik kirlilik seviyeleri <1ppb ve TOC <3ppbC olan Tip I+ saf su su üretebilir.
PureSure®:
PureSure®, çift saflaştırma paketi ve izleme sisteminin kesintisiz iş akışıyla doğru sonuçlar sağladığı benzersiz bir teknolojidir.
PureSure® Nedir?
Elga Labwater’ın PureSure® Teknolojisi, İyon Değişimi (IX) reçineleri kullanarak safsızlık iyonlarını sudan uzaklaştırmak için geliştirilmiş bir işlemdir. Saflaştırılmış suda iyonik safsızlıkların geleneksel direnç ölçümleri kullanılarak saptanabilen seviyenin altında bulunmamasını sağlamak için bir çift saflaştırma paketi ve izleme sistemi kullanır.
PureSure® Sudan Hangi Safsızlıkları Uzaklaştırır?
PureSure®, üretilen saf suyun safsızlık iyon içeriğinin mümkün olduğunca düşük olmasını ve reçine yataklarından zayıf tutulan iyonların salınımının önlenmesini sağlar. Yani, üretilen saf suyun iyonik saflığını garanti eder.
PureSure® Nasıl Çalışır?
İyon Değişimi (IX) katyon ve anyon reçineleri sırasıyla hidrojen ve hidroksit formlarında pozitif ve negatif fonksiyonel gruplar içerir. Su, reçine boncukları boyunca akarken bu iyonlar inorganik safsızlıklarla değiştirilir. İyon Değişimi (IX) reçineleri, sudaki safsızlık iyonlarını gidermede oldukça etkilidir, ancak reçineler safsızlık iyonlarıyla doymaya başladığında, iyonlar o kadar güçlü tutulamaz hale gelir ve üretilen saf suya salınmaya başlar. Bu noktada reçine paketinin değiştirilmesi gerekir. Üretilen saf suyun direnci düşene kadar beklenirse üretilen saf suda önemli sayıda safsızlık iyonu mevcut olacaktır. Bu, özellikle organik asitler, bor ve silikon iyonları gibi, üretilen saf sudaki standart resistivite monitörleri bunları algılamadan saflaştırılmış suya nispeten yüksek seviyelerde ayrışabilen zayıf yüklü safsızlıklar için geçerlidir.
Safsızlık iyonlarının saf suya geçişini önlemek için PureSure® ile reçine paketi iki pakete bölünür ve paketler arasına bir resistivite monitörü (R1) takılır. İlk paket tükendiğinde, R1’deki direnç düşmeye başlar. Bununla birlikte, bu birincil saflaştırma paketi tarafından salınan herhangi bir iyon, ikinci paket tarafından güçlü bir şekilde tutulur. Birinci paket tamamen tükendiğinde, çıkarılıp geri dönüştürülür, ikinci paket birincil konuma taşınır ve ikinci konuma yeni bir paket yerleştirilir. R2’deki direncin sürekli 18.2 MΩ.cm’de kalması sağlanmış olur.
PureSure®’un Faydaları Nelerdir?
PureSure®, İyon Değişim (IX) reçine paketlerinin etkin çalışmasını sağlar ve İyon Değişim (IX) reçinesinden üretilen saf suya zayıf tutulan iyonların salınımını önler. Aslında, üretilen saf suyun iyonik saflığını garanti eder. PureSure®, ilk paketteki reçinelerin kullanımını en üst düzeye çıkararak, maliyet tasarrufu ve çevre dostu bir yaklaşım ile kullanılabilir kapasiteyi önemli ölçüde artırabilir. İkinci paket, safsızlık iyonlarının salınımını engellediği için eski reçine paketi yenisiyle değiştirilene kadar geçici olarak çalışmaya devam edilebilir.
ELGA LabWater, PureSure®’u Nasıl Kullanıyor?
ELGA, PureSure® teknolojisini laboratuvar ölçekli su saflaştırma sistemlerinde ilk kullanan ve bu yaklaşımı en iyi şekilde kullanmaya devam eden şirkettir. ELGA sistemlerinin birçoğunda bu teknoloji bulunmaktadır.
Ters Osmoz (Reverse Osmosis):
Ters ozmoz, yarı geçirgen bir membran kullanarak suyunuzdaki yabancı maddeleri temizlemenin uygun maliyetli bir yoludur.
Ters Ozmoz (RO) Nedir?
Ters Ozmoz (Reverse Osmosis – RO), çok çeşitli safsızlıkların geçişini yüksek oranda önlemek ve besleme suyunu büyük ölçüde saflaştırmak için RO membranlarının belirli özelliklerini kullanan bir filtrasyon tekniğidir.
Ters Osmoz Sudan Hangi Safsızlıkları Uzaklaştırır?
RO membranları, suda bulunan efektif çapları yaklaşık 0.1 nm’den büyük kirleticilerin geçişini engeller. Genel olarak iyonik kontaminasyonun %90’ından fazlasını, organik bileşiklerin çoğunu ve tüm partikülleri etkili bir şekilde giderirler. 100 Dalton’dan büyük moleküler ağırlıkları (MWs) olan iyonik olmayan kirleticilerin ters osmoz ile uzaklaştırılması düşük olabilir. Ters osmoz teknolojisinin etkinliği daha yüksek molekül ağırlıklarındaki safsızlıklar ile artar. Teorik olarak, partiküller, kolloidler, mikroorganizmalar ve büyük biyolojik olarak aktif moleküller dahil olmak üzere molekül ağırlıkları 300 Dalton’dan büyük olan moleküller tamamen uzaklaştırılır. Çözünmüş gazlar uzaklaştırılmaz.
Ters Osmoz Nasıl Çalışır?
Ters Osmoz sırasında, besleme suyu bir RO membranının giriş tarafından çapraz akışlı bir şekilde basınç altında (genel olarak 4-15 bar, 60-220 psi) pompalanır. Genel olarak besleme suyunun %15-30’u membrandan süzüntü olarak geçer ve geri kalanı giriş tarafında kalarak tuzların, organiklerin ve esasen tüm partiküllerin çoğunu içeren konsantre akışı olarak çıkar.
RO membranları genel olarak ince film poliamiddir ve geniş bir pH aralığında stabildir, ancak klor gibi oksitleyici ajanlar tarafından zarar görebilir ve organikler veya kolloidler tarafından kirletilebilir, bu nedenle membranı korumak için genellikle ön arıtma gerekir. RO membranları, karşı basıncın üstesinden gelmek için nispeten yüksek basınçlar gerektirir. Yüzey alanını en üst düzeye çıkarmak için ters osmoz membranları genellikle şemada gösterildiği gibi bir spiral halinde bir dizi katman halinde sarılır. Su geri kazanım oranı çok yüksekse, yüksek konsantrasyonlarda az çözünür sertlik tuzları membran tıkanmasına yol açacaktır.
Reverse Osmosis’in Faydaları Nelerdir?
Ters Osmoz’un en büyük avantajı, uzaklaştırdığı çok çeşitli safsızlıklardır. Sonraki saflaştırma teknolojilerinin üzerindeki yükü azaltmanın yanı sıra, onları örneğin hümik ve fulvik asitler gibi büyük organik moleküller tarafından kontaminasyona ve kirlenmeye karşı korur ve besleme suyunda bulunan mikroorganizmaları ve virüsleri tamamen uzaklaştırır.
ELGA LabWater Ters Ozmoz’u Nasıl Kullanıyor?
RO, ELGA PURELAB serisinde önemli bir teknolojidir. Ters Osmoz teknolojisi için uzun ömürlü, yüksek verimli membranlar kullanılır. ELGA PURELAB bağımsız veya ön saflaştırma üniteleri RO içerir. Chorus 1 serisindekiler gibi parlatıcılar (polisher), ideal olarak ters osmozdan geçmiş su ile beslenmek üzere tasarlanmıştır.
Mikron Altı Filtrasyon (Ultrafiltrasyon):
Mikron Altı Filtrasyon Nedir?
Filtreler esasen bir elek ile aynı şekilde çalışır. Filtreler, suyun geçmesine izin verirken gözenek boyutuna bağlı olarak fiziksel bir bariyer oluşturup partiküllerin geçişine izin vermez. Ön saflaştırma, göre daha büyük partikülleri gidermek için 1 ila 100 mikron arasında değişen gözenek boyutlarına sahip bir veya daha fazla filtre içerebilir. Ancak, saflaştırma sistemi içinde daha küçük partiküller, kolloidler ve bakteriler dahil kirleticileri gidermek için boyutları 0,05 ila 0,22 mikron olan mikro gözenekli filtreler veya boyutları 0,001 ila 0,01 mikron olan ultra filtreler gibi mikron altı filtrasyon yöntemleri kullanılır.
Mikronaltı Filtrasyon Sudan Hangi Safsızlıkları Uzaklaştırır?
Mikro gözenekli elek filtreleri, belirtilen gözenek boyutundan daha büyük tüm partikülleri tutar. 0,22 mikron veya daha küçük gözenek boyutuna sahip filtreler bakterileri tutacaktır. Pozitif yüklü membranlar endotoksinleri de ortadan kaldıracaktır.
Ultrafiltreler, mikro organizmaları ve nükleazlar ve endotoksin dahil olmak üzere büyük organik molekülleri uzaklaştırabilir.
Mikron Altı Filtrasyon Nasıl Çalışır?
Mikro gözenekli elek filtreleri, saf su sistemlerinde partiküllerin ve mikroorganizmaların geçişine fiziksel bir bariyer oluşturur. Mutlak parçacık boyutu derecelendirmeleri ile karakterize edilen elek filtreleri, yüzeylerinde kontrol edilen gözenek boyutundan daha büyük olan tüm partikülleri tutar. Yüzeyde tutulan bu materyal birikebilir ve filtreden sızabilir. Bu nedenle filtrelerin periyodik olarak sterilize edilmesi, otoklavlanması veya değiştirilmesi gerekir. Bakteri olmamasını garanti etmek ve sistemi geri kontaminasyondan korumak için genellikle saflaştırma zincirinin en sonuna kullanım noktası filtreleri olarak takılırlar.
Pozitif yüklü mikro gözenekli filtreler, endotoksinler gibi negatif yüklü safsızlıkların etkili bir şekilde uzaklaştırılmasını sağlar.
Ultrafiltreler, protein makromolekülleri kadar küçük partikülleri uzaklaştırabilen ve genel olarak 1 ila 50 nm gözenek boyutuna sahip membran filtrelerdir. Mikro gözenekli filtrelerden daha fazla geri basınç üretirler ve genellikle yüzey alanını en üst düzeye çıkarmak için içi boş lifler şeklinde kullanılırlar. Parlatma (polishing) saflaştırma döngüsünde ultra filtreler kullanılır.
Mikronaltı Filtrasyonun Faydaları Nelerdir?
0,2 mikronun altındaki filtrelemenin saf suyun bakteri ve diğer partiküllerden arındırılmasında gerekli olduğu kanıtlanmıştır. Daha ince filtrasyon, büyük molekülleri ve endotoksinler gibi biyolojik olarak aktif maddeleri uzaklaştırır. Kullanım noktası filtreleri, su saflaştırma sistemlerini geri kontaminasyondan korumak için yaygın olarak kullanılır ve otoklavlanması veya değiştirilmesi kolaydır.
ELGA LabWater Mikronaltı Filtrasyonu Nasıl Kullanıyor?
Kullanım noktası mikron altı filtreleri, Chorus 1 ve Chorus 2 ve Chorus 1 Complete dahil olmak üzere çoğu ELGA PURELAB sistemine takılabilir. Saflaştırma döngüsü, sistemin büyük bir kısmının resirkülasyon ile korunmasını sağlayan filtreden hemen önce geçer. Bazı parlatıcıların (polisher) resirkülasyon döngülerine Chorus 1 Analytical Research‘te 0,05 mikron filtrasyon ve Chorus 1 Life Science‘da ultrafiltrasyon gibi ek filtreleme dahildir:
Ultraviyole (UV):
Ultraviyole (UV) ışık, iyon değişimi ile sonradan uzaklaştırılmak üzere organik bileşikleri foto-oksitlemek (photo-oxidize) için su saflaştırma sistemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ultraviyole Işık Nedir?
Ultraviyole (UV), görünür ışıktan daha kısa ancak X ışınlarından daha uzun olan 10 ila 400 nm arasındaki dalga boyuyla bir elektromanyetik radyasyon formudur. Düşük basınçlı UV lambaları, cıva ilaveli bir flüoresan lamba tüpü kullanılarak yapılabilir. Bu lambalar, bir miktar görünür ışığın yanı sıra lamba içindeki cıva nedeniyle UVC bandında iki ana tepe noktası olan 253.7 nm ve 185 nm dalga boylarında ultraviyole ışık yayar. Bu lambaların ürettiği UV’nin %85 ila %90’ı 253.7 nm’de ve yaklaşık %5 ila %10’u 185 nm’dedir. Su saflaştırmada kullanım için, lambadan suya geçen 185 nm’de ışığın emilimini en aza indirmek adına sentetik bir kuvars muhafaza kullanılır.
Ultraviyole Işık Sudan Hangi Safsızlıkları Uzaklaştırır?
UV mikrobiyolojik büyümeyi önler ve organik bileşikleri asidik türlere ve sonunda karbondioksite oksitleyerek uzaklaştırır. Bu iyonik türler, aşağı akışlı iyon değişim reçinesi ile uzaklaştırılır. Ultraviyole ayrıca sudaki klor ve kloramin türlerini uzaklaştırmak için de kullanılabilir.
Ultraviyole Işık Nasıl Çalışır?
Bir UV odası genel olarak paslanmaz çelik bir tüpün ortasındaki bir kuvars tüpe monte edilmiş bir UV lambasından oluşur ve su, kuvars ve çelik tüpler arasındaki bölgeden akar. UV, sudaki safsızlıkları iki farklı şekilde etkiler. 253.7nm’de UV ışığı, replikasyonu önleyen düşük dozlarda DNA ve RNA polimeraza zarar verdiği için güçlü bir bakteri yok edici etkiye sahiptir, daha yüksek dozlar biyosidaldır. 185 nm’de UV ışık, büyük organik molekülleri daha küçük iyonize bileşenlere ve nihayetinde karbondioksite parçalayan güçlü bir oksitleyici etkiye sahiptir. Bu bileşenler, daha sonra yüksek saflıkta iyon değişim reçinesi yatakları tarafından uzaklaştırılır.
Ultraviyole Işığın Faydaları Nelerdir?
Suyun 200 nm’nin altında dalga boyuna sahip UV ışığına maruz bırakılması ve ardından iyon değişimi, sudaki son organik kontaminasyon izlerini ortadan kaldırmanın açık ara en etkili yoludur. Yaklaşık 254 nm’deki UV ışığı da çok etkili bir bakterisittir. Yıllık lamba değişimi dışında büyük ölçüde bakım gerektirmemesi gibi büyük bir avantajı vardır ve suyun yalnızca lambayı çevreleyen kuvars manşonla temas etmesi kirlenmeyi en aza indirir.
Elga Labwater Ultraviyole Işığı Nasıl Kullanıyor?
ELGA sistemlerinde, tipik olarak, UV uygulaması, kaliteyi korumak için saf suyun resirküle edildiği, iyon değişimi ve filtrasyon dahil bir “parlatma” (polishing) döngüsünün bir parçasını oluşturur. Ultraviyole (UV) ışığı, yukarıda tarif edildiği gibi, mikroorganizmaları etkisiz hale getirmek ve organik safsızlıkları foto-oksitlemek için kullanılır. UV absorbe eden türlerin ve organik iyonların daha önce ters ozmoz ve iyon değişimi ile uzaklaştırılması, bu teknolojinin su saflaştırılmasında etkinliğini optimize etmek için kullanılır. Bu teknolojilerin ve bir kullanım noktası filtresinin kullanılması, PURELAB CHORUS 1 Ultra Saf Su Sistemi’nin, 0.001 CFU/ml’den düşük bakteri ve 3 ppbC’den düşük Toplam Organik Karbon (TOC) seviyelerine sahip Tip I+ ultra saf su üretebilmesini sağlar.
Bunları da beğenebilirsiniz !